15 Ekim 2012 Pazartesi

Pre-Menstruel Sendrom : PMS


Adet Öncesi Gerginliği

Kadınların doğası ne zaman çözülecek derken her soruda yeni bir durum ortaya çıkıyor. Ve bu da zaten anlaşılması zor olan kadın doğasını daha da karmaşık hale getiriyor. Ama bu karışıklığın daha iyi anlaşılabilmesi için ilk olarak PMS’nin ne olduğunun kavranılması şarttır. Hatta kadınlarla iletişimde bulunan herkesin bu konuda bilgi sahibi olmaları gerekir.

Premenstruel sendrom (PMS), regl başlamadan önce veya regl sırasında yaşanan bir grup belirti için kullanılan bir terimdir. Ergenlik dönemi ile başlayarak menopoza kadar uzanan doğal bir hadisedir pms. Kişinin bünyesinde fizyolojik ve ruhsal bir takım değişikliklere yol açar ve bu değişiklikler kimi bünyelerde oldukça üst düzeyde gerçekleşir. Zor bir dönemdir, gerçektir.

Pms üzerine tezler, kitaplar, öyküler yazılabilecek, gene de anlatımda yetersiz kalınacak bir ruh halidir, herkeste başka yaşanır, her ay başka yaşanır. Pms insanı küçük bir şeyle ya da alakasız bir şeyle bile ağlatabilir, bunaltabilir, delice sinirlendirebilir

Belirtileri şu şekilde yaşanır:

Karında şişkinlik, göğüslerde hassasiyet, sırt, baş ve karın ağrısı, göğüslerde şişkinlik ve acıma, bazı yiyeceklerin daha çok yenme arzusu, kabızlık, ishal, ruhsal çökkünlük, yorgunluk hissi, aşırı uyuma eğilimi, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, hassaslaşma, alınganlık gösterme, ağlama eğilimi, umutsuzluk, kararsızlık, bıkkınlık, depresyon, unutkanlık, algılama güçlüğü, kas ağrıları, tekrarlayan mantar ya da herpes enfeksiyonları, tatlı ve çikolataya karşı iştah artışı, alkole karşı istek artışı ve ya alkol toleransının azalması, libido artışı ve başkalarına ya da kendine zarar verme, küfür etme…

Aslında bu durum serotonin hormonuyla da alakalı bir durumdur. Östrojen hormonunun düşmesiyle serotonin hormonunun seviyesi de düşüyor. Bu durumda bünye “her şeyden nefret etme ve sinirlenme” sürecine giriyor.

Yapılan araştırmalarda kadınların sebep oldukları kazaların ve işlenen suçların bu döneme denk geldiği saptanmıştır. Ayrıca Amerika'da Holloway hapishanesinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, kadın suçlarının yüzde 93'ü pms döneminde işleniyormuş.

Bu dönemin kadınların ilişkilerini, işlerini, eşlerini, çocuklarını kısacası bulunduğu ortamı etkilemektedir. Kısacası pms asla hafife alınmaması gereken, kadınları bedeninde ki pimi çekilmiş bombadır; nerde patlayacağı hiç belli olmaz. Bu açıdan bu dönemin bilinmesinin, karşılıklı ilişkilere faydası büyüktür.Bu durumlarda, erkeğin eşine karşı anlayışlı olması ve haklı olduğu konularda bile haksızlığı kabullenmesi gerekebilir.


PMS nasıl tedavi edilir :

PMS belirtileri olan bir kadın "aklını kaçırmadığını" bilmelidir. Belirtilerin giderek kötüleşmeyeceğini, aksine yaş ilerledikçe azalacağını, olayın hormonlara karşı dokuların bir tür hassas bir cevabı olduğunu, birçok kadında bu belirtilerin olduğunu ve belirtilerin tedavi edilebileceğini bilmek çoğu kadında belirtilerin daha hafif hissedilmesi için yeterlidir.

Gıdalar:

Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) başağrısı ve meme hassasiyeti gibi PMS belirtileri şiddetlendirmektedir. Kafein alımının özellikle belirtilerin olduğu dönemlerde kısıtlanması belirtilerin şiddetini azaltmada oldukça etkili olabilir.

PMS belirtileri olan kadınlar özellikle adet döngüsünün ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştirirler ve bu dönemde alkol alınması PMS belirtilerinin daha şiddetli hissedilmesine neden olabilir.

Sigarada bulunan madde olan nikotin vücutta su tutan hormonların salgısını uyardığı için sigara azaltılmalı, en iyisi tümüyle bırakılmalıdır.

Diyetinizde yeterli miktarda kalsiyum bulunduğundan emin olun. Günde 1200 mg kalsiyum karbonat alan PMS hastalarının 3 adet dönemi sonrasında yakındıkları bulguların yarıya indiğini göstermiştir. Kalsiyum içeren besin destekleri alabilir veya süt, peynir, yoğurt, somon ve brokoli gibi kalsiyumdan yana zengin besinler tüketebilirsiniz.

Vitaminlerinizi alın. Araştırmalar göstermektedir ki magnezyum, B6 ve B12 eksiklikleri kandaki östrojen miktarının yüksek oluşu ile ilişkilidir, yüksek östrojen düzeyleri de PMS’in ortaya çıkmasını kolaylaştırır.  (Adet dönemlerinde çikolataya olan düşkünlük magnezyum düzeylerindeki düşüşle ilişkilidir).

Egzersiz:

Düzenli egzersiz yapılması PMS belirtilerini hafifletmede etkili bulunmuştur. Bu durum muhtemelen egzersizin beyin endorfin seviyesini artırıcı özelliğine bağlıdır. Endorfin vücudun salgıladığı bir morfin türevidir ve "mutluluk hormonu" olarak da bilinir. Bu maddenin rahatlatıcı, gevşetici özellikleri vardır. Haftada en az üç kez yirmişer dakikalık egzersiz uygulanması ve bu uygulamanın düzenli olarak sürdürülmesi PMS belirtilerinin hafifletilmesinde mutlaka fayda verecektir.

Yaşamsal stresin azaltılması:

Gevşeme teknikleri (meditasyon gibi) ve yoga uygulamalarının faydalı olduğu PMS belirtileri yaşayan kadınlar tarafından sıklıkla belirtilmektedir.

Yaşamdan stresi uzaklaştırmak için bilinçli ve istekli olunması ve bu yönde adımlar atılması son derece önemlidir.


Ek : Pre-Menstruel Sendrom genellikle (doğum kontrol ilacı, aşırı alkol, sigara ve drug kullanmayan kadınlarda) Dolunay dönemlerine denk gelir. Kadınların metabolizmaları uydumuz olan Ay'ın 28 günlük evrelerine endekslenmiştir.

Derlenmiştir.
.