5 Ekim 2012 Cuma

Auroville / Hindistan


-Hayatta varolan her şeyi yok sayarak hayatı bulmuşlar...

Modern hayatın koşuşturmacası, yaşattığı stress ve hep birşeyleri yetiştirme telaşı içinde biz modern dünyanın insanları çoğu zaman sevdiğimiz işlere, kendimize vakit ayırmakta zorlanıyoruz. Bu koşuşturmaca içersinde ise şöyle güzel, yemyeşil bir köy havası almak hepimizin gün içindeki hayali oluyor. Kaçıp gitme isteği birçoğumuzda ise artık dizginlenemez boyutta. “Ege’nin hangi köyünde yaşanır? Uygun yerler var mıdır? Oralarda sosyal hayat nasıldır?” gibi soruların ufak ufak araştırılmaya başlanıyor. Fakat bu heyecan; doğal yaşamın zorluğu, görece daha ilkel koşullar, yanlız kalma, temel ihtiyaçlardan biri olan sosyalleşme ihtiyacı gibi detaylar düşünüldükçe her seferinde bir başka bahara hatta emekliliğe ertelenir. Peki tüm bunların bir köyde varolduğunu bildiğinizde fikriniz değişir miydi?

-Auroville

1968'de, hayat adına sarılacak bir şeyi kalmamış binlerce insan, Güney Hindistan'da, Mira Alfassa'nın (ya da onların söylediği adıyla 'Ana'nın) etrafında toplanıp kendilerine bir kent kurmuşlar: Auroville!..

Bir rüya şehir hayal edin. Onlarca milletten insanın biraraya gelip, kendi elleriyle inşa ettikleri bir şehir. Barışın ve birliğin temel çıkış noktası olduğu, insanın doğadan ayrı olmadığı prensibine dayanarak kurulmuş bir şehir. 28 Şubat 1968 günü, o sırada yalnızca bir hayal olan rüya şehrin merkezinde, 124 milletin temsilcileri kendi topraklarından getirdikleri topraklarla, Auroville’in temelini attılar. Auroville bugün, Güney Hindistan’ın Pondicherry kentinin 12 km. kuzeyinde, 42 milletten 3000 sakiniyle, ekolojik-spiritüel bir şehir...

-Yaşayanlar Auroville, ‘Evrim Laboratuvarı' diyorlar...

Politika yok! Din yok! Uyuşturucu yok! Alkol yok! Mülkiyet yok!

Kendi hayatlarındaki her şeyden vazgeçen, onlarca ülkeden, her yaş grubundan binlerce insan, ortasında dev sarı bir golf topu şeklinde tapınak bulunan, bu acayip şehirde kardeş kardeş yaşıyorlar...

Klasik müzik dinliyorlar, kapıları hiç kilitlenmeyen evlerde oturuyorlar ve her şeyi paylaşıyorlar...

1960'ların çiçek çocuklarına ilham kaynağı olan kişi ise Hintli bir guru: Sri Aurobindo görüşlerini 24 bin mısralık 'Savitri' adlı eserinde dile getirmiş...

Batılı eğitim almış, Hindistan'ın bağımsızlığı için Gandhi'den çok önceleri mücadele etmiş, bu uğurda hapislerde yatmış bir ulu kişi Aurobindo...
Öğretisinin merkezinde şu görüş var: "İnsanın evrimi henüz tamamlanmamıştır. İnsanoğlu şu ankinden çok daha ileri bir varlık olma kapasitesine sahiptir. Meditasyonla çok daha ileriye gidilebilir..."

Ana, (Mira Alfassa) Aurobindo ile tanışınca 'ruh eşi'ni bulmuş... O öldükten sonra da onun öğretileri doğrultusunda Auroville'i kurmuş...


-Bilim kurgu öyküsü gibi geliyor değil mi? Ama Auroville gerçek!

Dünya üzerinde bu şekilde kurulmuş olan ilk ve tek şehir... Hatta bu ütopik şehir UNESCO, Birleşmiş Milletler ve Hindistan hükümetinden de destek alıyor... Aurovilleliler geçmişle gelecek arasında bir köprü olmak istiyorlar... Hiçbir dine, milliyete, siyasal görüşe ait değiller. Bütün insanlığa ait olduklarını söylüyorlar... Auroville'de eğitim ve öğrenme hiç bitmiyor, bol bol yoga ve meditasyon yapılıyor... Londra'da reklam sektöründe çalışan ve yıllardır Auroville'de yaşayan bir İngiliz, sahip olduğu her şeyi bırakıp Auroville'e geldiği için hiç pişman olmadığını söylüyor: "Gece gündüz çalışıyordum. Hiçbir şey hissetmiyordum. Sonra bir gün burayı keşfettim. Evimi sattım. Her şeyi geride bırakıp buraya geldim. Burası insanlığın birliğine adanmış bir yer..."

-Modern Ütopya Kasabası

Hindistan’ın Güney’inde bulunan bir uluslararası kasaba, Auroville. 42 milletten 3000 kişinin sürekli yaşadığı, 2000 kişinin uzun dönem konakladığı, yaklaşık 10 000 kişinin ziyaretçi vegönüllü olduğu koca bir kasaba ya da şehir. 28 Şubat 1968’de, 68 Kuşağı temsilcileri tarafından oluşturulmuş bir yer. Birçok milletten çok sayıda insanın biraraya gelerek oluşturduğu bu kasabada barış, birlikte yaşam, doğayla uyumlu yaşam ana kurallardan. Ortalıkta gözüken birçok şey (evler, birimler, bahçeler, tarlalar, ormanlar, ekipmanlar) orada yaşayanlar tarafından oluşturulmuş. Kasaba, 20 kilometrelik geniş bir alan üzerine kurulmuş.

Auroville; Yenilenebilir enerji konusunda gerçekleştirdikleri projeler ve ağaçlandırma faaliyetleri nedeniyle Yeşil Oscar olarak bilinen Ashden Ödüllerinde “Sürdürülebilir Enerji” dalı ödülünü kazanarak ödüllerini Prens Charles’den aldılar.

Kasaba 1960’larda kurulmadan önce Fransız Mimar Roger Anger tarafından tasarlanmış. Sonrasında 50 000 kişilik bir şehir için bir imar planı hazırlanmış. Kent tasarımında “dönüşüm” sembolü kullanılmış. Kasaba, 13 köyü çevrelenmesinden oluşturulmuş. İmar planından Matrimandir Bölgesi kentin tam orta noktasına yerleştirilmiş. Matrimandir altın renkli kaplamalı, içersinde 70cm’lik kristal bir top bulunduran bir yapı. Şehrin tam ortasındaki sembolik bu yapı aynı zaman da “Barış Alanı” olarak da anılmakta.

Kasaba; yerleşim alanı, endüstriyel alan, kültür ve eğitim alanı, uluslararası alan olmak üzere dörtbölgeden oluşmaktadır. Kasaba çevresinde ormanlaştırma ile 1.25km kalınlığında bir yeşil bant oluşturulmuştur. Bu sayede kasaba çevresinde yer alan diğer şehirlerin ya da tesislerin kasabanın ekosistemine olumsuz etkileri engellenmektedir. Tasarımda Kuilapalayam Bölgesi sosyal merkez bölgesi olarak kullanılmış. Sağlık merkezi, misafirhaneler, alışveriş dükkanları bu bölgeye kurulmuş.

Kasabada bulunan kişisel konut, topluluk evleri, apartman ve hostellerin yapımında çeşitli yerel ve doğal malzemelerin yanında betonarme bileşenler de kullanılmakta. Topluluk alanlarında bireyler ya da aileler için çeşitli yaşam alanları bulunmakta ve çoğu yerde kollektif bilinci oluşturmak için ortak kullanıma açık mutfak bulunmaktadır.

Kasabanın enerji ihtiyacının büyük bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından kendi ürettikleri elektrikle sağlanmaktadır. Evlerde ve açık alanlarda kurulan fotovoltaik güneş enerjisi sistemleri, ortak alanda kurulu olan parabolik odaklayıcılı termal güneş kulesi, rüzgar enerjisi sistemleri, metan gazı toplama üniteleri, güneş ve rüzgar enerjili pompa sulama sistemi, güneş ocakları gibi çeşitli yenilenebilir enerji uygulamaları sayesinde Hindistan’ın toplam yenilenebilir enerji üretiminin neredeyse %15’ini tek başına sağlamaktadır. 150’den fazla ev enerji ihtiyacının tamamını fotovoltaik güneş enerjisi sistemlerinden karşılamakta ve kasabada 30’dan fazla rüzgar tribünü bulunmaktadır.

Şehirde sadece enerji değil, tüketim ve atıklar konusunda da örnek bütünleşik bir kent planlaması oturtulmuş. Modern çevre dostu yapılarda sık karşılaştığımız; kullanım suyunu geri dönüştüren, yağmur suyunu toplayan ve tekrar kullanıma hazırlayan sistemler bulunmakta. Bu kadar büyük nufüslu bir kasabada bir arıtma tesisi şüphesiz ki bulunmakta. Fakat bu arıtma tesisi milyon dolarlık yatırımlar gerektirmeyen, sulak alan modelli, doğal-yaşayan arıtma sistemleri. Bu sayede suyun büyük bir kısmı geri dönüştürülmekte ve organik evsel atıksuların bir kısmından kompost üretimi mümkün olabilmektedir.

Ulaşım çoğunlukla bisikletlerle sağlanıyor. Kentsel planlamada bisiklet ve yürüyüş yollarına büyük ölçüde yer ayrılmış. Çeşitli üretim merkezlerinde kasabanın ihtiyacı olan ürünler üretiliyor. Büyük alanlarda doğal tarım, bazı bölgelerdeyse organik tarım uygulamaları yapılıyor. Kasaba kurulmadan önce çorak ve bakımsız olan alan büyük bir ormana dönüşmüş durumda.

-Gerçeğe Dönüşen Hayal

Auroville bir hayalden yola çıkıp, gerçeğe dönüşen bir rüya şehir. İnsana mucizelerin gerçek olabileceğini gösteren bir proje. Bugün, yenilenebilir enerjinin önünde duran en büyük engel olan ekonomik argümanları, yarattığı muhteşem ekolojik sanayi dengesiyle çürüten bir oluşum, başka bir yaşamın, başka bir gerçekliğin mümkün olduğunun ıspatı.


Derlenmiştir

.