23 Ağustos 2012 Perşembe

Namaste नमस्ते


Anlatıya göre “Namaste” sözcüğünün anlamı ” Ruhunuzu/ İçsel gerçekliği/ İçinzdeki ve içimdeki Tanrıyı selamlıyorum”.

“Namaste” selamında iki elin beş parmağı da birleştirilir.

Bunun anlamı:
“Sol el 5 parmağı”: Karmanın 5 duyusu
“Sağ el 5 parmağı”: İlimin, Bilginin ( Kutadgu Bilig/Kutlı bilgi/ Bilgeliğin bilgisi) 5 aracı

Namaste’de ki sağ ve sol el parmaklarının birleştilmesi böylece Karma veya eylemin/hareketin uyumlu olması gerektiğini, sağduyulu hareket edip, buna göre eylemlerde bulunmamız gerektiğini anlatıyor.

Dharma; evrenin değişmez kanunudur her sağduyulu insan evrenin kanununa yani dharma’ya uyumlu olmalıdır.

Hinduzm'de Dharma adı verilen doğa yasaları, yaşamın sosyal, ahlaki ve ruhsal uyumunu gösterir.

Üç tip Dharma vardır;

Birincisi tüm evren ile ilgili evrensel uyumu belirler.
İkincisi kastları ve kastlar arası ilişkileri anlatır.
Üçüncüsü ise bireyin uygulaması gereken ahlakî kuralları oluşturur.

Hindu dininde üç temel uygulama vardır. Puja denilen ibadet biçimi, ölülerin yakılması ve kast sisteminin yasa ve kuralları. Toplumsal yaşamda dört temel kast ve bunların altında yüzlerce alt sınıf bulunur. Bütün alt gruplar kendilerine özgü tanrı, tanrıça, ve putlara ibadet ederler. Batılıların Hindu dinini anlamakta karşılaştıkları en büyük güçlük, bu kadar çok sayıda tanrıyı ve kutsal varlığı sınıflandırmaktır. Bunu kolaylaştırmak için bütün farklı tanrıların, ana tanrının çeşitli durumlarda yeniden biçimlenen farklı ifadeleri olduğu düşünülebilir. En üstün gücü sembolize eden, her şeye gücü yeten ve her zaman var olan yüce Tanrı; Brahma'dır. Brahma'nın üç fiziksel ifadesi vardır. Bu ifadelere göre; Brahma - yaratıcı, Vişnu - koruyucu ve Şiva - yokedici ve yeniden yaratıcıdır. Brahma'nın her yeri görme özelliği nedeniyle dört yöne bakan dört kafası vardır. Dört Veda'nın bu dört ağızdan yayıldığına inanılır.

Dharma’ya uyulmayınca ortaya Karma çıkar, Karma eylem/harekettir. Evrene uyumsuz hareket edilince etki-tepki ilkesi gereğince ” ne ekersen onu biçersin”, yaptığın olumsuz hareketler seni yaşam döngüsünün içinse sokar, sen dünyada tekrar tekrar doğarak karmanı yaşarsın ta ki dharma’ya uyum sağlayana kadar yani olgun bir ruha sahip oluncaya kadar”

Bu inanışın çeşitli biçimleri vardır, okuduysanız Da Vinci Şifresi kitabında da bunun için yani mükemmeleşmek için “kutsal evlilik” yapılması gerektiği anlatılıyordu, işte bu inanç düzeninde de bu var; kutsal evlilik”

-10 PARMAK:

10 parmağın bir de sayısal değeri var:

10: Mükemelliğin simgesi, ruhsal birlik ve tamamlanmışlık

Geleneksel dinlerde de 10’un kutsallığına dair örnekler vardır:

1- İncil’de geçen Hz. Musa’nın 10 emri ( Claire, çocuğunun adına Hz. Musa’nın kardeşi Aaron yani Hz.Harun’un ismini koymuştu ve çocuğun kutsatmak istemişti. İncil’de )

2- Fisagor’un sayısal dininde “10” , Yaradalışın simgesi


- KUTSAL EVLİLİK - ZITLARIN BİRLİĞİ – İLAHİ İKİLİK - YİN/YANG

Namaste aynı zamanda doğadaki eril ve dişi elementlerin bir araya evlilik kurumu içerisinde gelip, yeni başlangıçları sağlamasını simgeliyor; erkek ve kadın bir araya gelip yeni bir başlangıca yani doğuma aracı olmaları gibi..

Evlilik yarı kutsal bir kurum, eril ve dişil gibi iki karşıt ilke bir araya gelip, yeni bir yaşam kurmalı ve korumalıdır.

Böylece “namaste” ,eşit bir yaşamın, sağlığın, uyumun, barışın ve mutluluğun egemen olduğu bir dünyanın gereği olan bu gizli ruhsal birliğin anahtarı oluyor.

Namaste İle ilişkilendirilen tanrı Ardhanarishwara bir hermafroditik yani yarı kadın yarı erkek, Hindu tanrısı Şiva’yı eşi Parvati ile birlikte tasvir eden eril-dişi özelikli figür.

Figürü sağ yanı tanrı Şiva, sol yanı ise tanrıça Parvati’yi simgeler.

Uzmanlara göre figürün anlamı “ erkek ve dişi özelliklerinin ayrılmazlığını” göstermektir.



-Kaynağa döndüğümüzde bize bunu şöyle yorumluyorlar:

Ardhanarishwara, hermafrodit yani yarı erkek yarı kadındır.
Tanrı Şiva ve Tanrıça Parvati’nin evliliğinin simgesidir.
Evrenin ana ve babasının yaradılış için bir araya gelmesini simgeler.

Şiva’dan bahsedilirken 3 gözlü olduğu belirtiliyor.

3. Göz içine yani özüne dönük olduğunda bağışlayıcı dışa dönük olduğunda da yıkıcı oluyor.

“Namaste’nin temas etmediği hiçbir gerçeklik yok”

Üstteki örneklerde, karşıtlığın aslında birbirlerini tamamlayan ve aynı ortak kaynaktan çıkan iki zıt kutup/öge olduğu belirtilmiş.

Meditasyon/ibadet sırasında mantra ( konsantre olmak için tekrarlanan sözcük) olarak “ namaste” kullanıldığında yaratıcı enerjinin dönüşümünü sağlayan yarı-büyüsel bir gücün açığa çıktığından bahsediliyor.

-Mantra / Kutsal Hece

Meditasyona giriş sırasında akla gelen düşünceleri susturma amaçlı ve zihni rpogramlama amaçlı tekrarlanan kelimedir. Beyin kelimenin söylenme frekansına kendini adapte etmeye çalışır. Amaç beyin dalgalarının salınım aralıklarını kontrol altına almaktır.

Hint kokenli bir kelime olan “mantra” kelimesinin kokeninde “man” yani dusunmek yatar. Mantra bir aractır ve kisinin dusundugu ya da onu dusunmeye yonlendiren sey anlamindadir. Bir kelime ya da deyis olabilen mMntra kuvvet yuklu oldugu ve kendi icerigini gercekleştirdigi icin, özenle secilmelidir.

Ayrıca bedenimizde bulunan 7 temel chakranın her birinin kendine has Yantrası ve Mantrası vardır.. Bu chakraları akord etmek veya dengelemek istediğimizde bu Yanrta ve Mantralara konsantre olup gerekli ses aralığında tekrarlarda bulunarak rezonansımızı evrenle uyumlu hale getirebiliriz..

Derlenmiştir

.