2 Aralık 2012 Pazar

Yeni Kronoloji / Alternatif Tarih

Bu güne kadar bizlere öğretilen tarihin aslında gerçeğinden saptırılmış olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz!?

Rusya'da, tarih kavramına yeni yaklaşımlar getiren bir grup bilimadamı, Mısır piramitlerinin Türkler tarafından yaptırıldığını ileri sürüyor.

Yeni Kronoloji, bilinen tüm tarihin (ve kronolojinin) yanılsamalar ve hatalar ile dolu olduğunu ileri süren Fomenko teorisidir. Rus Matematikçi Anatoli Fomenko‘un ortaya attığı iddiaya göre gerçek diye bilinen tarihi olaylar kişilerin hayal ürünleridir, tarihi belgelerin ait oldukları yılları belirlemek için kullanılan karbon 14 yöntemi yeterli değildir ve tarihsel olayların kronolojisinde büyük benzerlikler (paralel durumlar) ve kaymalar mevcuttur.

Yeni kronoloji teorisini savunanlar ayrıca bilinen eski tarihlerin aslında o kadar eski olmadığını, inanılan tarihin aslında çok daha yakın bir zaman olduğunu öne sürmüştür. Buna göre yeni kronoloji 800-1000′li yıllarda başlar bu dönemle ilgili kesin bir bilgiye sahip olunmadığından, 1000-1500 yılları arası bildiğimiz uzak tarihin aslında başladığı gerçek tarihtir.

Moscow News dergisinin son sayısında yer alan habere göre, bu akımın öncülüğünü yapan Anatoliy Fomenko, aslında tarihçi değil, matematikçi. Dergi, Fomenko'nun ortaya attığı tezlerin pek çok tarihçi tarafından ciddiye alınmadığını, ancak bu bilimadamının, kitapları ABD'den Avusturalya'ya kadar pek çok okulda okutulan dünyaca ünlü bir matematikçi olmasının, görüşlerinin en azından tartışılmaya değer bulunduğunu belirtiyor. Ünlü satranç oyuncusu Garri Kasparov'da yeni kronolojinin önemli destekçilerinden biri.

Fomenko grubunun temel tezi, günümüzde "gerçek" diye bilinen tarihi olaylarla kişilerin aslında düş ürünü olduğu varsayımına dayanıyor. Bu tez, Firavunlardan'dan, Sezar'dan Büyük İskender'e tarihteki çok sayıda kahramanla onların döneminde geçtiği sanılan olayların başka kişilerle başka olayların "yazınsal kopyaları" olduğunu ileri sürüyor.

Fomenko, olaylar ve kişilerle ilgili ayrıntılı bilgiler edinilen tarihi belgelerin ait oldukları dönemin belirlenmesinde kullanılan "karbon 14" yöntemini de güvenilir bulmuyor. Grup üyeleri, binlerce tarihi belgeyi içeren araştırmaları sırasında, ayrı zaman dilimlerinde birbirine çok benzeyen olaylarla karşılaşıyor ve bunları " tek bir doğru"nun uzantıları olarak yorumluyor.

Rus matematikçinin, "İmparatorluk" kitabında ortaya koyduğu ilginç görüşlerden biri de, Ruslar'ın kökeniyle ilgili. Fomenko, aslında Rusların orta çağ Mogollarının ve Тürkler'in aynı ortak ırktan geldiğini savunuyor. Fomenko, Türkler'le Ruslar'ın 14-16 yüzyılları arasında Avrupa, Asya, Amerika ve kuzey Afrika'yı birlikte yönettiğini, Mısır piramitlerinin de bu imparatorluk döneminde yapıldığını ileri sürüyor.

Peki, bu kadar önemli" gerçek"ler neden günümüze aktarılamadı? Fomenko bunu, tarihçilerin sahteciliği ve "toplumsal unutkanlık"la açıklıyor.

Fomenko'nun Mısır piramitlerinin Rus ve Türk imparatorlarının türbeleri olduğuna kadar varan sıradışı iddiaları var.

Rus-Ordalı İmparatorluğu 1613 yılında çöktü. Sonraları Romanov hanedanı ve batılı tarihçiler sahte bir Rus tarihi yaptılar. Yalancı Türk tarihini 19. yüzyılda Yunanlar, İngilizler ve Fransızlar yazdılar.

Sfenks'in başı ağir toplarla Napolyon'un askerleri tarafından 1798 yılında ateşe tutulmuşturlar (Sfenks'in başı üstünde Osmanlı ay yıldızı vardı). Bundan sonra Fransız sahteciler, "Sfenks memlüklüler tarafından ateşe tutuldular" diye yalancı bir suçlama uydurdular. Şimdiki Skaligerciler bunu hurafeyi papağanlar gibi tekrarlar.

Moscow News, matematiksel yöntemle kronolojiye karşı çıkan Fomenko'nun görüşlerinin daha önce "İsaac Newton" tarafından da savunulduğunu belirtiyor.

"Yeni kronoloji"'nin başlıca iddiaları:

1. Fransız astrolog I. Skaliger'nin (1540-1609) kronolojisi bilime dayanmayaz ve sahtedir.
2. Hazreti İsa yaşadı 1152-1185 ve İstanbul'da 1183-1185 yıllarında saltanat sürdü bizans imparator Andronik Komnin ile aynı kişi.
3. Hazreti İsa'nın (Andronik'nin) çarmıha geriliş yeri Beykoz dağı (Hazreti Yuşa Türbesi).
4. İlk haçlı seferi Hazreti İsa'nın katli için Yunanlardan Öç almak için yapıldı (1202-1204).
5. Romanovlar hanedanı rus tarihi 1775 yılı öncesi tahrif etti.
6. Türkiye'nin yalancı tarihini On dokuzuncu yüzyılda Yunanlar, İngilizler ve Fransızlar yazdılar.

-Ansiklopedik bilgi

Yeni Kronoloji Anatoli Fomenko ile Gleb Nosovski'nin yaptıkları teorinin adı. Araştırmacılara göre, günümüzde kabul gören kronoloji tamamiyle hatalı ve yanlış düzenlenmiştir. Fomenko'nun bu çalışmasının ilham kaynağı, şair, bilim adamı ve devrimci Nikolay Aleksandroviç Morozov'un astronomik eserleridir. Anatoli Fomenko'nun adı ile anılan yeni kronolojiye, Gleb Nosovski (d. 1958) ile Vladimir Kalaşnikov (1942-2001) gibi başka Rus matematikçilerde katkılarda bulunmuşlardır.

Fomenko grubunun temel tezi, günümüzde 'gerçek' diye bilinen tarihi olaylarla kişilerin aslında düş ürünü olduğu varsayımına dayanıyor. Bu tez, Firavunlardan'dan Büyük İskender'e tarihteki çok sayıda kahramanla onların döneminde geçtiği sanılan olayların başka kişilerle başka olayların 'yazınsal kopyaları' olduğunu ileri sürüyor. Fomenko, olaylar ve kişilerle ilgili ayrıntılı bilgiler edinilen tarihi belgelerin ait oldukları dönemin belirlenmesinde kullanılan 'karbon 14 yöntemini' de güvenilir bulmuyor. Grup üyeleri, binlerce tarihi belgeyi içeren araştırmaları sırasında, ayrı zaman dilimlerinde birbirine çok benzeyen olaylarla karşılaşıyor ve bunları 'tek bir doğrunun uzantıları' olarak yorumluyor.

-Yeni kronoloji tarihi

Yeni kronoloji günümüzde bilinen kronolojiden daha kısadır. Fomenko'ya göre; en eski tarih 800'lü yıllara gitmektedir. 800 - 1000 yılları arasında yaşanan olaylar hakkında sağlıklı her hangi bir bilgi mevcut değildir. Klasik kronolojinin tarihlediği en eski olayların 1000 - 1500'lü yıllar arasında cereyan ettiğini öne süren Fomenko, İsa'nın doğumunun 1152 yılı olduğunu iddia etmektedir.

Klasik kronoloji hakkında benzer görüşler, Ortaçağ bilim adamlarından Jean Hardouin (1646-1729) tarafından da öne sürülmüştür. Hardouin de bilinen eski tarihlerin aslında o kadar eski olmadığını, inanılan tarihin aslında çok daha yakın bir zaman olduğunu öne sürmüştür.

1685 yılında Hardouin, klasik kronolojının önemli kaynakları arasında yer alan ve Romalı doğal filozof ve asker olan Gaius Plinius Secundus (d:79) tarafından yazılan Doğal Tarih isimli kitaptaki Roma ve Eski Yunan’a dair bölümlerin Benedikt papazları tarafından değiştirildiğini öne sürmüştür.

Fomenko, Nikolay Morozov’un ortaya koyduğu şüphe uyandıran iddialarla 1973 yılında ilgilenmeye başlamıştır. 1980 yılında diğer matematikçi arkadaşlarıyla birlikte Moskova Devlet Üniversitesi’nde araştırmalar yapan Fomenko, tarihle ilgili yeni matematiksel metodlar üzerine yazılar yayımlamaya başlamıştır.

-Fomenko'yla Nosovski'nin ortaya koydukları iddialardan bazıları

1-Bildiğimiz evrensel anlamda kabul edilen kronoloji yanlıştır.
2-Sözdebilimsel hesaplamalara dayalı kronoloji Josef Jüst Skaliger, Dionisius Petavius ve Sethus Calvisius tarafından uydurulmuş ve Batılı tarihçiler arasında yaygınlaştırılmıştır.
3-Arkeolojik tarih saptama yöntemleri ve arkeometrik yöntemler hatalıdır, buna karbon testi de dahildir.
4-11. yüzyıl öncesine ait inanılabilirliği olan tek bir belge bulunmamaktadır.
5-Eski Roma, Yunan ve Mısırlılara ait bilgiler Rönesans döneminde rahipler tarafından oluşturulmuştur.
6-İsa, 1152 yılları civarında doğmuş ve 1185 yılında Yuşâ Tepesi'nde çarmıha gerilmiştir. İsa olarak tanınan kişiyle Basileios ve I. Andronikos Komnenos aynı kişidir. İsa, Bizans imparatoru I. Andronikos Komnenos olarak 1183-1185 yılları arasında Yoros Kalesi'nde saltanat sürmüştür.
7-Batılılar haçlı seferi için 1000 yıl beklememiş, İsa'nın katlinden hemen 30 yıl sonra ilk haçlı seferini gerçekleştirmişlerdir. Truva savaşı ve haçlı seferi gerçekte aynı olaydır ve hepsi Yoros kalesi'nde gerçekleşmiştir.


8-İncil ve Eski Ahit, Orta Çağ olaylarının anlatımıdır. Yoros kalesi, İncil'deki Yeruşalim (12-13 yüzyıllar arasında) ve Truva aslında aynı yerlerdir. Fomenko ve Nosovski'ye göre; Konstantinopolis ve Eski Ahit’teki Yeruşalim (14-16 yüzyılları arasında) aslında aynı yerlerdir.
9-Bildiğimiz Ayasofya Müzesi aslında Kanuni Sultan Süleyman ile aynı kişi olan Süleyman'ın tapınağıdır.
10-Romanov Hanedanı ve batılı tarihçiler sahte bir Rus tarihi yaazdılar (Yemelyan Pugaçov'nun "isyanı" 1773-1775 yy. içine alarak). Ruslar, orta çağdaki Moğollar ve Türkler'le aynı ırktan gelmektedir.

-Fomenko'nun Türkler ile ilgili ortaya koyduğu bazı iddalar

1-Yalancı Türk tarihini 19. yüzyılda Yunanlar, İngilizler ve Fransızlar yazdılar.
2-Türkler'le Ruslar uzun süre Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'yı birlikte yönetti, Mısır piramitleri de bu imparatorluk döneminde yapıldı.
3-Mısır piramitleri Türkler tarafından yaptırılmıştır.

-Yeni Kronoloji akımının popüleritesi

*Bir matematikçi olan Fomenko’nun görüşleri pek çok tarihçi tarafından kabul görmemekle birlikte geniş kitlelerin ilgisini çekmektedir. Rusya özel okulları dizisinde yeni kronoloji okutmaktadır. Fomenko'yla Nosovski'nin kitapları İngilizce, Sırpça ve Bulgarcaya çevirilmiştir. Bulgaristan Bilimler Akademisinin üyesi olan Yordan Tabov matematiksel kronoloji kullanılarak Balkan tarihi seçenek versiyonunu öne sürmüştür.

*Ünlü satranç oyuncusu Garri Kasparov'da yeni kronolojinin önemli destekçilerinden biriydi. Mesela Kasparov, Büyük Tartarya Devletinin 1616-1776 civarında Sibirya, Uzak Doğu ve Kuzey Amerika'nın topraklarında varolduğu iddiasının propagandasını yaptı.

-Peki tam olarak nedir bu "Yeni Kronoloji" (Alterntif Tarih teorisinin analizi)

Modern devirde matematik insan kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir ve onun hayatında vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Asırlar boyunca insan zekasının gelişmesinde ve yeni şeyler bulmasında Matematik büyük bir rol oynamıştır. Evreni tanımada onun oluşum şeklini çözmede ve onun kanunlarının bulunup anlaşımsı Matematiksiz imkanı yok olmazdı.

Newton’un yer çekimi kanunu Einstein’ın İzafiyet teorisi Maxwell ‘in elektromanyetik kuramları Kuantım Teorisi hatta Evrenin oluşumunu izah eden Big Bang teorisi de hep matematik ilmi sayesinde kurulmuş ve çözülmüştür. Gerek Uzaydaki ilerlemeler gerekse Bilgisayar teknolojisinin bu kadar çabuk gelişmesi hepsi matematik sayesinde olmuştur.

Bugün her bilimin anlaşılmasında matematik ilminin yeri büyüktür. Bir biyoloji uzmanı bile Hayatın Sırrını çözmeğe çalışırken eskiden olduğu gibi ilkel matematik bilgileri değil en gelişmiş matematik bilgileri ile bu yapılabilmektedir. Bu gün her türlü ilim matematik kullanılarak problemlerini çözmeğe çalışmaktadır.

Bunlardan bir tanesi de tarih’tir . Biz nasıl okulda öğrendiğimiz veya bir Tarih kitabında okuduğumuz olayların hakikaten Tarihte zamanın da vuku bulduğundan emin olabiliriz. Belki de bunlardan bazıları sadece efsane , veya söylentidir.

-Evrensel Tarihin Kronolojisi :

Dünya Tarihi ile alakalı olarak sorulacak başlıca soru bunun vuku bulduğuna dair bilgiyi nerden ve nasıl elde etmekteyiz ?

Umumiyetle genel hepimiz Tarihi okul da okuduğumuz tarih kitaplarından öğrenmiş ve bu yazılan hadiselerin o tarihlerde olduğunu kabuk etmişizdir. Bugün bile yaşadığımız zamanda olduğu belirtilen ve tasvir edilen bir çok hadisenin sonradan denildiği şekilde olmadığını öğrenmekteyiz. Öyleyse biz nasıl asırlarca evvel olduğu söylenen olayların söylendiği gibi olmuş olduğundan emin olabiliyoruz. ? Daha doğrusu bizim o hadiselerin söylenen zamanda söylenen şekilde söylendiği gibi olduğundan nasıl emin oluyoruz. BU suallere cevap verebilmek için Tarihin hikayesini araştırıp incelememiz gerekmektedir.

İlk Tarihçiler misalen : Thucydides, Herodot, Ssu-ma Ch’ien gibileri küçük bölgelerde ve kısa zaman aralıkları içerisinde olan hadiseleri naklediyorlardı. Orta Çağdan devrimize kalan el yazması Tarih kitaplarında bir çok ülkede oluşmuş olan ve sadece birkaç asrı kaplayan olaylardan bahsedilmektedir. İnsanlık Tarihinin global şekilde hikayesini yazmak için uğraşan 16 ve 17 asır Tarih bilimcilerin karşılaştıkları en mühim problem bunu geçekleştirebilmek için kronolojik bir sırada binlerce kitap, el yazması eski taş ve tahta üzerine yazılmış belgeler makaleler tarihi eserlerin içinde veya duvarlarına işlenmiş yazıtları bir araya getirip sıraya koyabilmekti. Bu o zamanlar için son derece zor bir uğraştı. En büyük zorlukta el yazmalarının çoğunluğunun hiçbir tarih taşımaması , veya gizli veya özel bir tarih sistemi kullanılmış olmasıydı. Bugün elimizde bulunan eski zamanlardan kalma yazıtların çoğunun orijinal olmayıp kopya olmaları ve bu kopyalarında doğrulukları hakkında hiçbir garantinin olmaması bilgileri doğruluğu bakımından çok büyük bir problem ve şüphe yaratmaktadır.

Global bir Tarih bilgisi kurmanın fikri Rönesans’ ın sonlarında doğdu. Bugün resmen kabul edilmiş Kronolojik Tarih bir İtalyan Din ve Bilim adamı olan I. Scaliger (1540 – 1609 ) tarafından gerçekleştirilmişti. Bunu yapabilmek için birkaç tane çok mühim olayın tarihini esas almıştır. Misalen : Peloponez Savaşları – Truva Savaşı – Romanın Kuruluşu gibi fakat bunlardan hiç birinin doğruluğunu ispat yoluna gitmemiştir onun yardımcıları aynı şekilde bunu davam ettirmişlerdir ve son nokta D. Petavius ( 1583 – 1652 ) tarafından konmuştur. Nekadar tuhaftır ki onlardan sonra gelen bil çok Tarihçi ellerinde çok avantajlı imkanlar olduğu halde Scaliger ve Petavius tarafından kabul edilen bu temel olayların tarihlerin doğruluğunu tetkik etmeyi düşünmemişlerdir.

Buna göre ScaLİGER VE Petavius ve onların takipçileri m.ö 3500 senesinde başlayan ve m.s. 15 asırda biten bir olaylar kronolojisi meydana getirmişlerdir.

Ancak bu kronolojik hadiseler hiçbir zaman oluşmaları ince bir incelemeden geçmediği için bir oldu bitti şeklinde kabuk görüp resmileşmiştir. Buda bu kronolojinin inanırlığını azaltmaktadır. Bu arada Scaliger’in iddia ettiği bir çok şeyin daha sonra doğru olmadığı ortaya çıktığı gibi mesela ölümüne kadar bütün kuvvetiyle doğruluğunu müdafaa ettiği Geometrik olarak dairenin bir cins dikdörtgen olduğu iddiası gibi .

-Geleneksel Kronolojinin Kritiği :

Scaliger ve Petavius’ün çağdaşlarından bir çok Bilim adamı bu Geleneksel Kronolojiye karşı çıkmışlardır. Mesela 16 yüzyılda D. Arcilla İspanya Salamanka Üniversitesi Profesörsü , Eski zamanların Tarihinin , Orta Çağda yaşayanlar tarafından uydurulmuş olaylardan meydana geldiğini iddia etmiştir. Fransız Kraliyet Kütüphanesinin Müdürü Jean Hardouin (1646-1729) Bütün eski metinlerin 12 asırdan sonra yaratıldılar veya değiştirildiklerini ileri sürmüştür.

Zamanın en tanınmış bilim adamı İsaac Newton (1642-1727) de Scaliger ve Petavius’ün Tarih kronolojisine karşıydı. Newton “Eski kraliyetlerin değiştirilmiş Kronolojileri” diyeçok geniş bir makale yazdı. Bu yazıda eskiden olmuş bir çok büyük olayın tarihlerin oluş zamanların birkaç yüzyıl ileri çekmiştir. Bunun üzerine bir çok bilim, tarih, felsefe ve kanun adamı bu kronolojiyi kabul etmeye başlamışlardır. Bugünkü çağda da muhtelif bir çok bilim adamı W.Kammeier,H Illig,U Topper, H-U Niemitz,G. Heinsohnve C Bluss gibi bu kronolojinin yanlış olduğunu düşünmektedirler.

-Nikolai A. Morozov ve Anatoly T Fomenko ‘ya göre Global Kronoloji :

Evrensel Kronolojiyi daha tesirli ve modern usuller metotlar kullanarak düzeltmeye çalışan tanınmış Rus bilim adamı N.A. Morozov dur. (1854-1946) 17 ciltlik“ Christ History of Human Culture From the Standpoint of the Natural Science” adında bir belge yayınlayarak eski kromoloji delki yanlışları düzelti. Bunu yaparken, en son Matematik , astronomy,lisan,filoloji, ve jeoloji bilimlerindeki buluşları ve ilerlemeleri de kullandı. Bu kurduğu yeni Kronoloji sıralamada bütün eski tarihi olaylar İsa’ nın doğuşundan 3 asır sonradan başlamaktadır. Buna göre tarihte çok büyük bir tarihleme farkı doğmuştur., 1970 senesinde Moskova devlet Üniversitesinde bir grup genç matematikçi eski olayların oluşlarının doğruluğunun incelenmesinin ehemmiyetini anlayarak Evrensel Kronolojideki mühim hadiselerin menbaını ve oluş şekillerini incelemeye tabi tutular. Onlardan birisi olan Profesör A.T. Fomenko birkaç yeni tarihleme metodu keşf ederek bunları da uygulamaya sokarak baştan bir Evrensel Kronoloji listesi yaptı. Bu versiyon N.A. Morozov’un kinden daha radikal bir çalışmaydı. Ona göre insanlığın Evrensel Tarihi milattan Sonra 900 senesinde başlamaktaydı. VE buna göre de bizi ilgilendiren olayların çoğu da m.s. 1300 senelerinde başlamaktaydı.

a- Yeni Kronoloji

A.T. Fomenko çağdaşı G.V. Nosovskji ile işbirliği yaparak çalışmalarına devam etti. Bir taraftanda yeni ve modern tarihleme metotları icat etti. 1993-1996 Çin ve Rusya Tarihi hakkında bu yeni sistem ve metotlar kullanılarak yepyeni neticeler alında ve yeni bir Kronolojik Takvim meydana geldi. Bu buluşlar neticesinde Evrensel İnsanlık kronolojiside yeni bir çehre kazanmağa başladı. Bu A.T. Fomenko’nun versiyonuna dayanarak ve şekillenmesine ispat edilmiş olaylardan hareketle başlanması ana prensip kabuk edilen bir metot dur. Başlangıcını gayet iyi bilinen 11 asır tarihi olayları başlangıç ve temel olarak alınarak başlanmıştır.

Bunun dayandığı en sağlam ana temellerden biri “ Potoleme’nin Yıldızlar vasıtasıyla tarihleme metodu “ kitabıdır. “ Almagest” bu bilgi A.T. Fomenko tarafından ve onunla beraber çalışan V:V: Kalashnikov ve G.V. Nosovkij bulunup tatbike konulmuştur. Antikite ( eski Grek devri ) zamanının en büyük astronomi bilgini olarak kabul edilen Potoleme Milattan sonra ikinci asır’a kadar uzanan araştırmalar yapmıştır. Onun yazdığı Yıldızlar katalogunun incelenmesinde oradaki olaylar ve bulunan binlerce yıldızlarla alakalı bilgi ve gözlemlerin ve bu kitabın yazılmasının 7 inci ile 13 asır arasında olabileceğini ortaya koymaktadır. Buda 500 sene Potoleme’ nin yaşadığı söylene tarihten daha sonradır. O zaman bu bilgilerin Ptolemenin yaşadığı söylenen ikinci yüzyılda olmuş olmasına imkan yoktur. Bu sebeple de bu tarihler klasik Scaliger ve Petavius tarafından yazılmış olan Evrensel İnsanlık kronoloji sistemine uymamaktadır. Buna karşın yeni yapılan Modern kronoloji sistemine ve takvimine gayet güzel uymaktadır.

b- Modern Yeni Kronoloji

Bu yeni kronoloji metodu kendi doğruluğunu nasıl ispat edebilmiştir. ilk evvela yeni kronolojistler geniş bir olaylar listesi çıkarmışlardır, bunlar çok eski tarihlerde olduğu var sayılan olaylardır. Sonra bir değişim tablosu uygulamışlardır. Yani eskilerine göre şu tarihte olduğu iddia edilen bu belirli olayları beli tablodaki sabit rakamlarla çarparak beli zaman daha sonraki bir tarihe nakletmişlerdir ve görmüşlerdir ki bu tarihe gelen olaylar o zaman olduğu bilinen diğer olaylarla son derece güzel ve ahenkli bir şekilde uyuşmuşlardır. Sonra da bu ahenkli takvimi bozacak bir olay aramışlardır. Fakat görmüşlerdir ki ne kadar geniş ve derin bir inceleme yapılsa bile bu Yeni Kronolojik takvime göre yerleştirilen olaylar arasında bu ahengi bozabilecek ne bir tabiat olayı nede bir gök yüzü olayı nede insanlar tarafında yapılmış bir olay var.

Buna karşın eski kronolojik takvimdeki olduğu söylenen olayların tarihleri ve oluş şekillerinin hiç biri yapılan her hangi bir inceleme neticesi doğruluğu ispat edilmemiştir.
Bunlar sadece gerek menşeleri gerek yazarları iyi bilinmeyen ve bilhassa üzerinde her hangi bir tarih olmayan eski el yazmaları ve taş yontularına dayandırılmışlardır.

A.T. Fomenko ve çalışma arkadaşları bu sistemi oturttuktan sonra bu kerede doğrulukları ispatlanacaklardan başlayarak toplaya bildikleri kadar çok dokümantasyon toplamağa başladılar ve bu bulduklarını diğerleri ile yan yana getirince hepsinin birbirine uyduğunu ve bir puzzle( yap boz) gibi hap bir ahenk olduğunu gördüler. Bu devamlı çalışma sonunda Evrensel İnsanlık Tarihinin büyük bir kısmının Kronolojik Takvimi meydana gelmeğe başladı. Bunu ancak çok büyük bilgisayarların yardımı ile başarabildiler.

Matematikçilere göre kronoloji Takvimi bir fonksiyona işlemine dayanmaktadır. Bu denklemin muhtelif öğeleri yerli yerine konunca neticede Kronolojik Takvim kendiliğinden işlevlik kazanır. Bu Fonksiyon H diye adlandırılır. H nın oluşumu ( t, x1, x2 ) adlı üç değişkenden meydana gelir. T Time Zaman faktörüdür. Tarihi olayın oluştuğu zamanın tarihi . x1 ve x2 ise oluşan olayın coğrafi koordinatları eylem ve boylamı. Yani olayın Dünya yüzündeki olduğu yerin koordinatları. Bunun neticesinde de H yani Olayın Tarihi hikayesini temsil etmektedir. Ve buda üç değerin bilinmesiyle ortaya çıkar T zaman - X1 veX2 hadisenin olduğu yer H hikayesi.


                                                        Bu resim Kronolojinin H fonksiyonunu göstermektedir.

Daha belirgin olarak kırmızı okla gösterilen yer olayın vuku bulduğu zaman dilimini göstermektedir. Misal olarak Mavi renkli daire olarak belirlenmiş yer 1320 senesinin belli bir tarihini ve küre üzerindeki eylem ve boylamlarla şekillenmiş nokta ise onun dünya üzerindeki oluş mahallini belirtmektedir. Daha geniş olan daire ise 1415 ve 1985 senelerini tekabül eder. Böylelikle bu tarih haritası üzerinde muhtelif tarihlerde olmuş hadiseleri yerlerini eylem ve boylamlarını işaretleyerek belirtebiliriz. Bu olayların da hikayelerini resmin yanında kitap resmi içindeki ilgili yere kaydedebiliriz. Böylelikle beli dilim aralıklarını kapsayan bu daireler üzerinde beli tarih aralıklarında yine belirli yerlerde olan hadiselerin hikayesini not ederek ortaya o tarihler arasında olan olayların kronolojik Takvimini çıkarmış oluruz.

Bir bakışta beli bir tarih aralığında dünyanın bir çok yerinde olmuş olan mühim hadiseleri toplu olarak görüle biliniyor ve kolaylıkla aranan bilgiler elde ediliyordu.


                                                                                        Benzerlikler.

Fomenko ve Çalışma arkadaşları bu yukarıdaki kronolojik bilgi kitabını ( Data Base of Chronical events ) daha da genişletip bunu biraz daha değiştirerek
Büyük memleketlerin Kral ve imparatorlarının Hanedan ve soyların hükümranlıkları ile ilgili bilgilerin depolanabileceği bir sistem haline koydular. Beli zaman dilimleri için ve değişik olayları kaydetmek için yapılmış bu bilgi kitapları çoğaldıkça bunlar daha sonra daha büyük bir ana bilgi kitabına devredilip işlenmekte ve bunları hepside Dünyamızın Evrensel İnsanlık Kronoloji Takvimi meydana getirmektedir.

Bu bilgiler daha sonra detaylı olarak incelenip aralarında benzerlikleri , bazı olayların beli aralıklarla tekrarlanma evreleri gibi daha bilimsel incelemelerin doğmasına imkan sağlamıştır.

-Klasik Kronolojideki hata :

İki ayrı hanedanın birbirine tıpatıp benzeri iki kronolojik seyri olması olasılığı birde bu .hanedanın 10 adet soyun devamı olduğu zaman bu olasılık daha da azalmaktadır. Bu rakam 15 soya çıktığı zaman ise olasılık rakamları kabul edilemeyecek boyutlara ulaşmaktadır. N.A. Mozorov yaptığı araştırmalar sonunda Roma ve Yahudi Hanedanları zamanında bu şeklide birbirinin aynı dört hanedan olduğunu bulmuştur. Daha da derin bir araştırma sonunda bu hanedanların çoğunun tarihte yaşamamış fakat o zamanın tarih bilimcileri tarafından birbirinden kopya çekilerek kurulmuş hayali hanedan listeleri olduğunu görmüştür.

Fomenko’dan şüphe üzerine yaptığı araştırmalar neticesinde düzineye yakın böyle olmayan hanedanlıklar yaratılmış olduğunu fark etti. Ancak yine yaptığı bir araştırma sonucu yakın devreye ait hanedanlarda böyle bir şey olmadığını ve 16 asır gibi yakın bir tarihten sonra yanılmaların sıfıra yakın azaldığını tespit etti.

Size de bunlar arasında çok bariz iki misal göstereceğiz. Biri Mukkades Roma hanedanı ile Germen imparatorluğu hanedanlıkları arasındaki benzerlikler (10asır-13asır m.s ) Bir diğeri de eski zamanda yaşamış olan Musevi Kralların hanedanı 9 asır -5 asır M.ö: devrelerinde. Bu iki hanedanların kendi aralarındaki hanedan mensuplarını doğum- tahta çıkış - evlenme – tahta kalış suresi – ölümü tarih ve zamanlarını gösteren iki diyagram yaptığınızda bu iki hanedanın bibiriyle tıpkının aynısı olduğunu göreceksiniz.
Bu ve bunun gibi bir sürü yanlış Klasik Evrensel insanlık kronoloji takvimini çok güvensiz yapmaktadır.

-Astronomik kayıtlar :

Bir olayın tarihlenmesinin en doğru ve şaşmaz yolu onun astronomik olarak tarihlendirilmesidir. Buna bir misal verelim astronomik araştırmalar neticesi Peleponez savaşlarının m.ö 6 asırda olduğu söylenmektedir Evrensel Klasik Kronolojik takvimde , fakat m.s. 11 asırda hata da sonra başka bir olayın daha olduğu gözlenmektedir Almagest yıldız kataloğunun yazılış tarihi. Şu son senelerde Eski Mısır zodiacların deşifre edilmesinde de çok ileri adımlar Atılmıştır. Ve bu deşifrasyon esnasında bu zodiacların çok daha kompleks ve karışık bir yapıya sahip oldukları görülmüştür. Her Zodiac ‘ın içinde toplanmış olan bilgiler sadece onların tarihlerini tespit etmeye yeterli değil fakat Deşifre edilmelerini sağlayacak kadarda çoktur. Mısır Zodiac aslında sadece Zodiac yıldız kuşağının içinde bulunan gök cisimlerinin bir sembolik sergilenmesinden başka bir şey değildir. Bu Zodiacların en meşhuru Denderah Mabedinde bulunan yuvarlak Zodiactır.


Bir Mısır Zodiac’ı o hadisenin olduğu tarihin bütün bir Mısır senesi takvimi zarfında olan astronomik olayların hepsinin izahatı ve çizimleridir. Bir misal verelim hadise 2007 senesinde olsaydı mesela Cumhurbaşkanlık seçimi 10 nisan tarihi o zaman onu Zodiacta izah etmek için 2007 senesinde oluşacak olan bütün astronomik oluşumları anlatan yanda görülen şekle benzeyen bir diyagramla izah edilir ve tarihlenir. Bu horoskop denen şekil içinde bizim hadisenin olduğu tarih kodlanmış olarak saklı bulunur. Yandaki Horoskop’da olan astronomik olayları inceleyelim. Sarı renkte dört mevsim değişim tarihi ve ekinoks günleri. Geri kalan renkteki astronomik olaylar ise belli yıldızların gökte duruş yerleri , kırmızı olanlar ise güneş ve ay tutulmaları . O tarihteki göğün haritası.

Mühim olayların bu şeklide tarihlenmesi o tarihin hiçbir zaman değişmemesi ve şaşmaması sonucunu doğurur. Mısırlıların binlerce sene evvel bunu yapabilmeleri ne kadar ileri bir medeniyetleri ve bilgileri olduğunun delilidir.


Zodiacların deşifre edilmesi ile ortaya bir çok yanlış tarihleme hadisesi çıkmıştır. Örneğin Peleponez savaşları ve Algamest Yıldız Kataloğunun tarihleri bunlardan bazılarıdır.

Burada kısaca incelediğimiz bu meselede görüldüğü gibi geçmiş Dünya Tarihinin beli bir dilimi 13 asırdan evvelinin hiç de güvenir olmadığını görmekteyiz. Acaba biz yanlış bilgilerle yazılmış sahte bir tarihe mi inandırılmak durumundayız. Dünyamızdaki olaylar dendiği gibi mi olmuştur yoksa bunların büyük kısmı insanlığı manipüle etmek isteyen çakma tarihçilerin kafalarına göre yer ve zamanları değiştirdikleri olaylardan mı doğdu. ?

-Yeni Kronoloji Projesi Resmi Sitesi için tıklayınız http://www.chronologia.org/ Not: Rusça olan bu site içeriklerini Google Chrome aracılığı ile açmanız halinde otomatik olarak tercüme etme seçeneği sayesinde Türkçe olarak inceleyebilirsiniz.

Kaynaklar :
-Wikipedia
-gnoxis.com
-world-mysteries.com Investigation of the Correctness of the Historical Dating By Wieslaw Z. Krawcewicz, Gleb V. Nosovskij and Petr P. Zabreiko New Tradition Sociological society
-Burhan Z. Sanus

Derleme


.