6 Aralık 2012 Perşembe

Ruh 21 gram Ağırlığında ve 300.000 km Hızındaymış


100 yıl boyunca tıp dünyasını olduğu kadar teolojiyi de yakından meşgul eden deneysel çalışma:

1907 yılında, ABD Massachusetts'de bir deneysel çalışma tasarlayan Dr. Duncan Mcdoughall, ölüm döşeğindeki 6 hastasının ölmeden önce, ölüm anında ve ölümden hemen sonraki ağırlıklarını ölçtüğü bir tartı-yatak tasarlıyor. Ruhun, ölüm anında bedeni terk edip etmediğini, dolayısıyla bir ağırlığı olup olmadığını belirlemek isteyen doktor, tüm hastalarının ölümünden hemen sonra yaptığı ikinci tartıda, ağırlıklarından 1 onsun dörtte üçünü kaybettiklerini görüyor. Bir onsun 28 grama eşit olduğundan yola çıkarak, bu kaybın 21 gram olduğunu bulan Dr. Mcdougall, ölen kişinin bedenini terk eden ruhun 21 gram geldiği sonucuna varmış.


Dr. Macdougall yaptığı deneyin sonuçlarını, 'American Medicine' Dergisi'nin 1907 Nisan sayısında yayınlamış. Haber çok ses getirmiş. Bu yazıya cevaben, Augustus P. Clarke adında bir başka doktor, 'ölüm anında, kan akciğerden geçerken soğumadığı için vücut ısısındaki ani yükselişi hesaba katmadığını, bunun da ter ve sıvının buharlaşmasına yol açtığını' açıklayarak, meslektaşını topa tutmuş. Din bilginleri, psikiyatristler ve ölüm anına yakından tanıklık eden yoğun bakım uzmanları ise, ruhun ağırlığının söz konusu olmadığını, bunun sadece ölüm anında halk arasında 'son nefes' olarak bilinen akciğerlerde depolanan havanın boşalmasından ibaret olduğunu söylüyor. Çünkü, boşalan havanın hacmi yaklaşık 210 cc. yani 21 gram.

Bu veri birçok tıp fakültesinde uzun yıllar ders olarak okutulmuş. Hatta ABD'de geçtiğimiz aylarda yayımlanan 'Stiff' adındaki kitap da bu konuya değiniyor. Mary Roach'a ait kitabın alt başlığı ise, ''İnsan Kadavralarının İlginç Yaşamı''. Yapılan deneye atıfta bulunan ve doktorun, hastaların ruh ağırlığını ölçmek için bir tartı-yatak tasarlamasından bahseden kitap, Dr. Macdougall'un ölmekte olan 6 hastasının, ölümden hemen önce, ölüm anında ve ölümden hemen sonra bu tartı-yatak sayesinde tarttığını ve vardığı sonucu aktarıyor.

Diğer yandan; Almanya'nın yüksek tirajlı Bild Gazetesi’nde çıkan bir haberde, bilim adamlarının, insan ruhunun saatte 300 bin kilometre hızla hareket ettiğini tespit ettikleri belirtildi. Bu ışık hızına yakın bir değer. Yani ruh, bir çeşit enerjiye benziyor...

Habere göre 'Ölürken neler oluyor' sorusuna cevap arayan Alman bilim adamları, araştırmalarını ölümle burun buruna gelen insanların ifadelerine dayandırdı. Ölmelerine saniyeden bile daha az zaman varken kurtulan bu insanların 'karanlık bir tünel' gördüklerini anlattıkları belirtildi. Alman fizikçiler, böyle karanlık bir tünelin gerçekten var olduğunu, ruhun vücuttan çıkarken böylesi fiziksel bir durumun oluşabileceğini açıkladılar.

.