Hiç fotograflarinizda sise/dumana benzer, yuvarlak sekilli, içi gorunur şeffaf baloncuklara rastladiniz mi?
Bazı baloncuklar flaşlı fotoğraflarda kendini gostermektedir. Bazıları ise akşamlari daha belirgin olup, gündüz çekiminde daha transparant bir sekilde gorunurler.
Onlara Ingilizce’de ‘orb’ denilmesinin sebebi küreye benzeyen sekillerinden ileri gelmektedir. ‘Orb’ anlam olarak ‘küre, daire, gökcismi’ demektir.
Ne olduklarina dair birden fazla sav var;
-Ölen kisilerin ruhlari/hayaletler
-Doğa enerjileri
-Cok boyutlu ışık varlikları
-Elektromanyetik ışımalar
-Bir takim belirlenemeyen bilincli varliklar
-Fotograf anomalisi
-Havadaki toz zerreciklerinden yansıyan flaş ışığı
Şekillerine göre üç gruba ayriliyorlar.
1. Orblar
2. Huniler (funnels)
3. Plasmalar
Genel ozellikleri:
-Sürü halindeler ve organikler/canlılar.
-Soğana benzer cok katli derinlikleri var.
-Hem fiziksel hem de eterik bedenleri var.
-Zeka ve Bilince sahipler: Bazi medyumlar onlarla konusabiliyor.
-Hizlilar… Çok çok hızlılar.
Baska bir boyuttan geldikleri dusunuluyor, bazı bilim adamlari bizim boyutumuzda görünür olabilmek için bu tur ruhların titresimlerini özellikle düşürdüklerini ileri sürüyorlar.
Ve NASA’da görevli bilim adamlarından Prof Klaus HEINEMANN fotoğraflardaki paranormal orblar gerçeğini desteklediğini açıklamıştır.
Prof. Klaus HEINEMANN, “Daily Mail”in “Strange orbs of light” başlıklı incelemesine katılan birkaç bilim insanından biridir. Prof. HEINEMANN, kendisiyle konuşan bir gazeteciye, ruhsal şifacıların bir toplantısında, karısının çektiği fotoğraflarda minyatür aya benzer ışık dairelerinin bulunduğunu gördüğü zaman çok şaşırdığını söylemiştir. Prof. HEINEMANN önce, bu ışıklı lekeleri su ve toz parçacıklarıyla ortaya çıkmış oluşumlar sanmışsa da, sonra merakını yenemeyerek yakından incelediği zaman onların bu kadar basit bir oluşum olmadıklarını anlamakta gecikmemiştir. Mikroskop teknolojisinde de epeyce bir deneyim ve birikime sahip olan Prof. HEINEMANN, resimlerin çekildiği kamerada da bir arıza bulamamıştır.
“Bununla da yetinmeyen Prof. HEINEMANN” diyen H. COURTENEY, Daily Mail’e hazırladığı araştırma yazısını şöyle sürdürüyordu: “bu gizemli dairelere neyin neden olduğunu düşünmeyi sürdürdü. Bunun için karısıyla birlikte orada burada yüzlerce dijital resim çekti durdu. Bu oluşuma neden olan gizemli etkiyi keşfetmek istiyordu. Pek çok çekimden sonra buldular. İnanılacak gibi değildi ama yakın gerçek buydu: Evet, bu gizemli daireler (“orb”lar) sadece, kendilerinden kameraya görünmeleri rica edildiği zaman ortaya çıkıyorlardı! Ayrıca, spritüel nitelikli toplantılarda onları çekme şansına daha çok sahip oluyorlardı.”
Prof. HEINEMANN bu ilk başarılı sonuca ulaştıktan sonra durmadı ve bu sefer daha sıkı ve kontrollü koşullar altında çekimlerde çift kamera kullanmaya başladı. Bu şekilde ve bu ikinci aşamada “orb” ların saatte 500 mil hızla hareket edebildiğini saptadı ve beklenen ilk açıklamasını yapmakta gecikmedi: “ Bence artık hiç kuşku yok ki, orblar, pekala şimdiye kadar beşeriyetin tanık olduğu bu realitenin ötesiyle ilgili bir oluşum olabilir. Şimdiye kadar ruhsal âlemin varlığı yokluğu konusunda ciddi ya da gayrı ciddi pek çok şey söylendi. Bence bu konunun şakaya gelir yanı yok. Fiziksel olmayan ama gerçek bir fenomen ile karşı karşıya bulunuyoruz. Artık sayıları giderek artan saygın bilim insanı ‘orblar’ konusunu kabul ediyor.”
Gazetenin bu konudaki ayrıntılı haberine göre, 2007’nin başlarında “orblar” üzerine ilk uluslar arası konferansı Arizona’da yapılmıştır. Dünyanın birçok üniversitesinden konuyla ilgili profesörlerin katıldığı bu konferansta ağırlıklı görüş “orblar”ın paranormal kökenli olmalarıyla ilgiliydi. Konferansa bildiri sunanlardan teorik fizik profesörü (madde ve şuur araştırmaları konusunda Stanford Üniversitesinde uzman bir araştırmacı olarak) William TILLER; dünya beşeri olarak bizlerin, görünen evrenin sadece onda birini algılayabildiğimizi söylemiştir.
İrlanda Ulusal Üniversitesi’nden teoloji profesörü Miceal LEDWITH de, “Bana göre, hiç kuşkusuz bu orb fenomeni gerçektir ve ciddi çalışmalara layıktır. Elimizdeki birikim sadece birkaç orb fotoğrafı değildir. Dünyanın dört bir yanından gelen yüzbinlerce gerçek orb fotoğrafı bulunuyor elimizde.”
Vatikan’da Uluslar arası Teoloji Komisyonu Üyelerinden olan Mr. LEDWITH’in sadece kendi özel orb resim koleksiyonu yüz bin parçadan oluşuyormuş. “Her boydan orb var: üç beş santimden, çapı 90 cm, 1 metreye kadar değişenler var. Ayrıca renk olarak da çeşitlilik gösteriyorlar. Beyazdan altın sarısına kadar her renkte olanı var. Zamanla kendi çekimlerimde anladım ki, çekimlerde flaş gerekiyor, gün ışığında bile. Çünkü orblar floresan ışıkta daha iyi görülebiliyorlar; bildiğiniz gibi, fotoğraf flaşında da floresan yayını vardır.”
Mr. LEDWITH’e göre (bir kısmı) bedensiz varlıklara, (bir kısmı da) enkarne olmak üzere sıra ve zaman bekleyen (yine “bedensiz”) varlıklara aittir. Yine Mr. LEDWITH’e göre orblar, fiziksel ortamlara henüz hiç enkarne olmamış bir tür enerji varlıklara ait oluşumlar da olabilirler…
Psişik önemi olan mekânlarda “orblar”ın fotoğrafları daha güzel çekilmektedir. Spritüel amaçlı ve ruhsal konulu toplantılar “orblar”ın görüntülenmesi için ideal fırsatlardır. Orblar, ruhsal şifa celselerinde de şifacının yakın çevresinde ve yoğun olarak da şifacının elleri civarında görülür.
Deneyimli fotoğrafçı Anna DONALDSON da konferansa katılanlar arasındaydı. A. DONALDSON ünlü medyum Keith WATSON’un da çalışmadayken birçok fotoğrafını çekmiştir. Ayrıca, A. DONALDSON; büyükannesinin Batı Sussex’teki evi yakınında oynarken kaçırılan Sarah PAYNE olayında da araştırmacılara yardım etmişti. Kaçırılan Sarah’ın, A. DONALDSON tarafından çekilen en son resimlerinden birinde sanki alev alev yanan ışıklı ve gizemli bir nokta da ortaya çıkmıştı. A. DONALDSON konferansta yaptığı konuşmada, “Benim aslında paranormal ile aram açıktır, inanmam. Bu ışıklı lekenin bulunduğu kareden dolayı makinemi tekrar tekrar kontrol ettim, hiçbir bozukluk yoktu. Eğer makine de bir şey olmuş olsaydı, çektiğim tüm resimlerde sıra dışı bir şey olması gerekirdi. Nihayet deneyimli fotoğrafçı medyum K. WATSON’u, çocuğun kaçırıldığı o noktada bir daha çekmeye karar verdi ve o karede de mavi bir orb görünmüştü medyumun görüntüsünün yanında. Ertesi gün aynı yerde çekilen resimlerde de orblar vardı ama renkleri değişik: Bu kez turuncu renkte.
Arizona Üniversitesi’nden psikiyatri profesörü Dr. Gary SCHWARTZ da konferansın konuşmacıları arasındaydı. G. SCHWARTZ “orblar”la ilgili çalışmalarını Katherine CREATH adlı optik bilimci ile birlikte yapmış.
Konferansın sonunda tekrar söz alan Prof. HEINEMANN, orblar konusundaki araştırmaların henüz emekleme aşamasında olduğunu ama eldeki fotoğrafların daha şimdiden spritüel gerçekliğin bilimsel kanıtlarını oluşturduğunu söylemiştir.
Orblar Dünya boyutları için yeni değildir, ancak dualitede hissedilir olmaları için kristalden indiler (güçleri azaldı). Bunlar 144 Kristal Izgaranın oluşturulmasından önce, çoğunlukla mavi veya altın küreler şeklinde gerçekleşti. Kristal Orblar yüksek boyuttan ışık enerjileridir ve kristalin fonksiyonda işlerler. Onlar kodlanmış Akaşanın prizleri (muhafazaları) ve aletleridir ve Kuantum Kristalin Alanın artan varlığının kanıtıdır. Amaçlı niyet veya mavi kopya ile doldurulmuş madde/antimaddenin gerekli parçacıklarını içerirler.
Bunlar yerkürenin ve insanlığın yeniden oluşumunun anahtarlarını taşıyan İlahi Bilinçli Zekalardır. Daha kesin olmak için, bunlar süreci tamamlayan ve dönüşümsel işleyişin zincirlerini birleştiren yüksek enerjileri çağıran ve çeken manyetik mavikopyalardır. Bunlar Yükselişin katalizör mekanizmalarıdır ve sayısız geometrik matrikslerde gerçekleşirler. Orbların bazıları insanların MerKiVic dönüşümü içindir ve diğerleri gezegenin makro dönüştürülmesi içindir.
Orblar kristalin genişleme yükleridir. Şu anda çoğu insan bu ‘orbları’ sadece dijital teknoloji fotoğraf imgeleri ve sezgisel ‘üçüncü göz’ algısı ile görebiliyor. Kozmik Tetikleyicinin Kristalin aşaması ışık içeriğiniz ve MerKiVic ilerlemeniz vasıtasıyla onlara çekilenleriniz tarafından onların çıplak gözle görülmesini sağlayacak.
İnsanlar sadece belli bir frekans aralığında duyabilmekte ve görebilmektedirler. Melek, Peri, cin ve diğer ışık varlıklar ise farklı bir frekansta titreşirler. Çok sayıda insan, sadece somut olana inandığından, ruhsal varlıkların olmadığını düşünüp, yok sayarlar. Bunun sonucunda bu varlıkların sundukları yardım elinin farkına varmadan, umutsuz bir yaşam sürerler.
Melekler ve Yükselmiş Üstatlar insanların dikkatlerini çekebilmek için, Orb olarak görünmeye başlatmışlardır. Böylece hem insanlara bir kanıt sunulacak, hem de Orb gören kişi ile temas kurulabilecektir.
Orbların daire şeklinde olmasının sebebi nedir ?
Bir Orb görüntüsü yakaladığınızda, siz ışık varlığın enerji alanını görmektesiniz. Işık beden veya merkabah normalde 6 köşeli yıldız şeklindedir. Varlık geliştikçe daire şeklini almaya başlar. Bu ise tamlığı ve bütünlüğü simgeler. Ayrıca küre diğer şekillerden daha yüksek bir enerjiye sahiptir ve enerji akışını kısıtlayacak köşeleri yoktur. İçindeki varlığı korur ve seyahati sırasında zarar görmesini engeller.
Neden her fotografta orblar görünmez ?
Orblar sadece belli bilinç seviyesindeki fotoğrafçıların çektiklerinde belirirler. Sevgi işin anahtarıdır. Orblar auraları genişlemiş beşinci boyut varlıklarıdır. Orbları görüntüleyebilmek için ya şanslı olmalısınız ya da yüksek bilince ulaşmalısınız.
Resimlerde Orblar yoksa o bölgede ruhani varlıklar yok mu ?
Hayır. Ruhani varlıklar heryerdedir. Bu fotografçının yanlış açıda olduğunu veya doğru bilinç seviyesinde olmadığını gösterir.
Orbları nasıl görüntüleyebiliriz ?
Sadece kalbinizi açın, melekleri ve varlıkları düşünün fotografınıza davet edin. Sonuca şaşırabilirsiniz. Birçok boyut bulunduğu ve hepsi farklı frekansta titreştiğinden bir çok değişik renk ve şekilde orblar görülebilir. Her melek, başmelek, ruh kendine özel bir şekle ve renge sahiptir. Her Orb merkez bölgesinden ilahi enerjiye bağlıdır ve en saf ilahi ışığı yansıtır. Dış hat korunma hattıdır. Korunma halkasının dışında aura bulunur ve bu bölge sizin auranızla temas eder. Böylece aranızda bilgi alışverişi sağlanır.
Not: Flaş kullanmayınız.
Derlenmiştir
.