21 Eylül 2012 Cuma

Evren, Dev Bir Bilgisayar Tarafından mı Yönetiliyor?


Uzay bilimcilerinin ortaya attığı bu teze göre, evrenin tamamı, inanılmaz bir dikkatle programlanmış, dev ölçülerde bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.

Bu görüşü ortaya ilk atan Amerikalı uzaybilimci Edward Fredkin:

"Belki 5 belki 6'ıncı boyutta olduğu için onu göremiyoruz. Belki meta-evrende. Ona istediğiniz ismi verin. İster Tanrı, ister Allah, ister Yaratıcı deyin ama o her şeyi, olağanüstü derece iyi programladığı bir bilgisayardan yönetiyor" diye konuşuyor.

Dünya'da büyük yankılar yaratan araştırması konusunda Fredkin:

"Evren ve tabii ki Dünyamız, üç boyutlu atom ve elektron seviyesinde bir otomasyonla çalışıyor.  Dünya, nasıl oluyor da Güneş'in çekimine karşı, kendi düzenini kurmuş. Normal olarak gidip, Güneş'e çarpması lazım. Ama Dünya'nın, ne kadar döneceği, ne ölçüde yaklaşacağı, eğimi hepsi ayarlanmış" şeklinde konuşuyor.

-Evren dev bir bilgisayar mı?

Edward Fredkin, Dünya'nın, fizik ve bilgisayar alanında en ünlü 3 isminden birisi. Yirmi yıl önce, 34 yaşını yeni doldurduğunda, Edward Fredkin, Dünya'nın en ünlü okullarından biri olan MIT'te (Massuchusettes Institute of Technology), profesör olmayı başaran bir bilimadamı.

Bu bilim adamının düşünceleri, en alışılmışın dışında olanlardan, en alışılmamış teorilerden birini ortaya çıkardı: "Digital fizik" teorisi.

Edward Fredkin, evrenin, bir bilgisayar tarafından yönetildiği görüşünde. Fredkin, çalışmalarını, modern bilimin "alaca karanlık" bölgesinde sürdürmekte. Yani, bilgisayar ve fizik bilimlerinin birbirleriyle kesiştiği yerde. Bu noktada Fredkin'e göre bilimin temelinde bulunan madde ve enerji kavramları, çarpışarak bir üçüncüyü yaratıyorlar: "Bilgi"

Bu üç kavramın arasındaki ilişkinin ne olduğunun, henüz net bir açıklaması yok. Konunun,tam belirginlik kazanmamasına rağmen, bu iddia bilim dünyasında bir çok sesin yükselmesine yol açacak kadar önemli yankılar oluşturdu.

-Bilgi nedir?

Bazı bilim adamları, madde ve enerjinin sadece bir şekli olduğunu vurguluyorlar ve örneklerini şöyle sıralıyorlar:

"Bilgi, bir bilgisayarın elektronlarında veya bir beyinin nöronlarında (sinir sisteminin temel hücresi) şekil kazanmakta veya daha somut bir örnek olarak, bir radyo dalgasındaki bilgi şeklidir."

Bir diğer grup bilim adamının görüşlerine göre ise bilgi, madde ve enerji ile eşittir. Böylece, fiziksel gerçeğin üç çeşit unsuru olarak evrende,"madde, enerji ve bilgi vardır" diyorlar.

Fredkin ise daha ileriye giderek,"digital fizik" teorisine göre, bilginin, madde ve enerji kavramlarından daha önemli olduğunu savunmakta. Fredkin'in inancına göre, atomlar, elektronlar, bilginin çok ufak bir parçasından oluşuyorlar. Yani bir bilgisayarın veya hesap makinalarının içerdikleri bilgi parçaları gibi. "Ve evrendeki her şey gibi, bu bilgi parçacıkları bir tek program kuralına göre hareket etmektedir" diyor ünlü bilim adamı.


-Üç önemli soru

Fredkin'e göre, kural, fizik kurallarından daha basittir ve her şeyin sebebi ve ilk hareketi olarak tanımlanabilir.

Fredkin:

"Cevap bekleyen üç büyük soru var. "Hayat nedir? Düşünce ve hafıza gibi şeyler nedir? Ve evren nasıl çalışır? Benim teorim, aslında üçünü de kapsıyor. Eğer hayatı örnek olarak alırsak, DNA(deoxiribonukleik asit), yani digital kodlu enformasyonun iyi bir örneğidir. Bir canlının veya bir bitkinin ne olacağını belirleyen bilginin kodu buradadır. DNA, bilginin simgesidir. Bu bilgiyi alıp bir varlığın yaratılmasını yönlendiren bir mekanizma vardır." diyor.

Fredkin hiçbir zaman, mükemmel ve mantıklı açıklaması olmayan bir probleme rastlamamış ve zekanın, sınırsız olarak yönlendirilebileceğine inanıyor.

Bilgisayarlara olan ilgisini pekiştirmek için 10 yıl önce, Fredkin, Dünya satranç şampiyonunu mağlup edecek bir bilgisayar programının yartıcısı için, 100 bin dolar değerindeki Fredkin ödülünü koymuş. Bu güne kadar hiç kimse ödülü kazanamamış ve Fredkin ödülün değerini bir milyar dolara çıkarabileceğini ummuyor.

Fredkin, çeyrek yüzyıl önce kendi dünya görüşünü şekillendirmeye başladığında, bilgisayar alanında, fizik, kimya, psikolji gibi bir çok bilimin buluştuğunu görmüştür.

Fredkin:

"Söylemek istediğim şu ki,karmaşıklığın temelinde fiziki yönden düşünürsek bilgi mekanizması bulunmakta. Karmaşıklığın daha üst katlarında hayat ve DNA (biyokimyasal fonksiyon), bir digital bilgi mekanizması tarafından yönlendiriliyor. Ancak her şeyin bilgi olarak görüntülenmesinin iyi olduğunu söylemek istemiyorum. Bu, Dünya'daki her şeye matematik olarak bakmak gibi bir şey olur. Yani bilgi tek başına her şeyin yerini tutar anlamını taşımaz." diyor.

Fredkin'in digital fizik teorisine katılan bir diğer bilim adamı, bilgisayar uzmanı Marvin Minsky. Marvin, Fredkin için, "Einstein-benzeri" demekten kaçınmıyor.

Minsky:

"Eğer bir çok fizikçi, Fredkin'in bilim sınırlarının dışında olduğuna inanıyorsa, bu, bir çok fizikçinin teori icat etmeyen kimseler olduğundandır" diyor.

Californiya Teknoloji Enstitüsü'nün Nobel ödüllü bilim adamlarından Richard Feynman, 1988'de ölmeden kısa süre önce yaptığı bir açıklamada, Fredkin'in kendine özgü, parlak düşünceli bir uzman olduğunu, fizikte yararlı ve yeni bir yol çizecek birisi varsa, ancak Fredkin'in olabileceğini ilave etti.

Fredkin'e göre, her şeyin ilk hareketi, evreni yöneten prensibi, "hücresel otomat"olarak adlandırılan bir çeşit bilgisayar programında bulunuyor.

Amerikalı ünlü bilim adamı Fredkin'in buluşlarından sonra, başta Yerçekim kanunu olmak üzere bir çok kuralı bilim dünyası yeniden incelemeye başladı

Fredkin:

"Bizleri yöneten programın dışına çıktığımız an, onu bulacağız. Belki gözle göremediğimiz 5 veya altıncı boyutta. Ama mutlaka bizim içinde bulunduğumuz evrenin dışında" diyor.

Bilim adamına göre, evrenin bir bilgisayar olduğu fikri, evrensel bilgisayar fikrinden doğmuştur. Evrensel bir bilgisayar, her mekanizmayı harekete geçirebilir. Bu mekanizma ise tam olarak tarif edilebilir ve mümkün olan tüm hesaplamaları yapabilir.

Amerikalı dahi bilim adamı:

"Onbinlerce yerde tezimi doğrulayan noktalarla karşılaştım. Avımın izini bulmuş bir avcı gibiyim. Ama yerini daha bulamadım. Ama eminim orda bir yerde" diyor.

-Evrende her şey programlı

Fredkin'e göre, evrende her şey programa bağlı. Dolayısıyla insanların yaptığı her şey de aynı şekilde.

Amerikalı bilim adamı bakın bu konuda neler anlatıyor:

"İsaac Newton'un çekim teorisinde tedirgin edici bir şeyler vardır. Güneş ve Dünya arasında bir çekim gücünün olduğunu söylemek, o zamanlar hayal gibi geliyordu. Ve açıklanması da pek kolay değildi. Böyle bir mesafede böyle bir etki nasıl mümkün olabiliyor. Dünya, Güneşe bakarak mesafeyi değerlendirip, çekim teorisi kurallarını dikkate alarak mı, nereye doğru ve hangi hızla hareket edeceğini tesbit ediyor? Newton bu tür soruları atlamıştır. Ve teorisinde Latin kökenli 'Si Eset (gibi)' kelimesi bulunmaktadır. Yani konu bir varsayımla tamamlanmakta. Ancak fizikçiler, neden her şeyin elektromanyetik ve çekim kurallarına göre hareket ettiklerini açıklamak için çaba sarfetmezler. Kural kuraldır."

Fredkin, bu kuralları, gözü kapalı kabul etmek istemiyor. O, sadece kuralları değil, kuralları zorlayan bir merkez kurmuştur: Bilgisayar.

Fredkin'in inancına göre, "orada bir yerde bilgisayara benzeyen bir gücün, evrensel hücresel otomat kurallarına göre çalıştığıdır."

Bu inancıyla Fredkin, fizik ve metafizik arasındaki sınırları aşıyor. Eğer Fredkin de, Nevton gibi (Si Eset) cümlesini kullanarak, "Evren bir bilgisayar gibidir" diyebilse ve kabul ettirebilse büyük bilim devrimi yaratabilecektir.

Öte yandan son zamanlarda, Stephen Wolfran gibi tanınmış bilim adamları da bu teoriye karşı çıkmıyorlar. Stephen Wolfran, bilimsel kuralların artık algoritim olarak yeniden gözden geçirilmekte olduğunu, fizik sistemlerinin ise artık bilgisayar sistemleri veya bilgi üretici sistemler olarak ele alındığını ve yeni bir çekim örneğinin doğduğunu belirtiyor.

Fredkin'e göre en iyi fizik, metafiziktir. Ancak metafiziğin problemi de sosuz derin bir konu olmasıdır. Cevabı verilebilen her soru için başka başka sorular ortaya çıkıyor. Örneğin Fredkin'in söz ettiği bu bilgisayar nerededir? Evrende midir? Veya nesnelerin görünmez olduğu beşinci veya altıncı boyutta mıdır? Acaba bir metaevren midir? Bu soruların cevabını nerede bulabiliriz?

Fredkin'in teorisinden meydana çıkan başka sorular da cevap bekliyor. Eğer madde bilgi sonucu ise bilgi neyin sonucudur? Ancak tüm bu sorulara Fredkin'in cevabı şöyle oluyor:

"Her şeyden önce bilginin neden meydana geldiği önemli değildir. Sözettiğiniz bilgisayar alışılmış elektronik türden olabilir veya dev boyutlarda başka bir makina da olabilir. Veya hayal edemediğiniz başka bir şey de olabilir. Ne fark eder?

Bunların yanı sıra bilginin, neden yapılmış olduğunu veya ne tür bir makinadan çıktığını, hiçbir zaman öğrenmek mümkün değildir. Çünkü sahip olduğumuz evren, Fredkin'in belirttiği gibi sınırlıdır. Ve bazı şeyler içindedir. Bazı şeyler ise değildir. Bu bilgisayar ise, bizim evrende değildir.

Örneğin bir bilgisayarda, insanlar ve fikirleri kadar karmaşık bilgi parçaları olduğunu düşünürsek, bu parçalar her ne yaparlarsa yapsınlar, hiçbir zaman onların varolmalarını sağlayan bilgisayarın ne olduğunu bilmeyecekler. Çünkü yaptıkları her şey, söyledikleri her şey bir programa bağlıdır."

Bu açıklamaları ile bilimin bazı konularda etkisiz kaldığını kabul etmektedir. Bilimin etkisiz kaldığı bir başka konu ise, evrenin doğuşu hakkındadır. Öte yandan bir başlangıcın olduğu kabul ediliyor. Big Bang(Büyük patlama) olarak adlandırılmış. Ancak fizik kuralları, her hangi bir madde ve enerji miktarının olduğunu kabul etmiyor. Dolayısıyla evren olmadığı, yani madde ve enerjinin olmadığı zaman ne vardı? Fredkin ise, evrendeki kurallara göre bir şeyin, hiçten yaratılmasının mümkün olmadığını söylüyor. Bunu mümkün kılmak için algoritm kurallarını hayal etmek gerekir.

Evreni yaratan mekanizmanın ne olduğu, Fredkin'e sorulduğunda, "evren neden yaratıldı?"s orusuyla cevap verecektir. Neden burada "hiç"in yerine bir şeyler vardır?

"Ve sorular sıralanmaya devam edecektir. Ta ki bizleri yöneten programın dışına çıkabileceğimiz ana kadar" diyerek, ünlü bilim adamı sözlerini noktalıyor.

-Fırtına kopardı

Bilim dünyasında çok önemli bir yeri olan aylık Amerikan dergisi Dialogue, genellikle sayfalarını bilimdeki en yeni ve çarpıcı tezlere ayırmakla tanınıyor. Dergi, son sayısında evrenin, bir bilgisayarla yönetildiği tezine yer verince, gerek Amerikalı gerekse Avrupalı bir çok uzay bilimciyi hararetli bir tartışmanın içine çekti.

Kaynak: Dialogue, Şubat, 1989

.