8 Kasım 2012 Perşembe

Gülmek; Daha Sağlıklı, Uzun, Mutlu ve Neşeli Yaşamın Sırrı.


Dört yaşındaki bir çocuk günde 300 kere gülerken, sıradan bir yetişkin günde en fazla 15 kere gülmektedir. Tüm zorunluluklarımız, stres ve günümüzü dolduran gündelik eylemlerimiz bize gülmeyi unutturdu. Gün içerisinde gülmenin ruh halimizi düzelttiği, yaratıcılığımızı arttırdığı ve bize ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi verdiği bilinen bir gerçektir.

Ayrıca insanların kalbine ulaşmanın en kısa yolu gülmektir. Gülmek, birlikte güldüğümüzde ayrı durmamıza neden olan tüm sosyal yapıları yenilgiye uğratır ve gerçek insanlar olarak birbirimizle güçlü bağ kurmamızı sağlar.

Gülmenin insan sağlığı üzerindeki sayısız faydalarına işaret eden uzmanlar, gülerek daha uzun ve mutlu bir hayat sürebilirsiniz diyor. Peki ama bu nasıl gerçekleşiyor?

İşte kahkaha ile ilgili bazı önemli bilgiler...

- Öfke ve kin duygusu bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Neşeli ve bol kahkaha atan kişilerin ise bağışıklık sistemi daha kuvvetli.

- Güldüğümüzde yüzümüzde 15 kas birlikte çalışıyor.

- Gülmek erkek ve kadın arasında da farklılık gösteriyor. Erkekler daha kısa süreli gülerken kadınlar daha uzun kahkaha atıyor.

- Güldüğümüz zaman tümör ve virüslerle savaşan hücrelerimizin sayısı da artıyor. Bir anlamda gülerken sağlığımızı korumuş oluruz.

- Özellikle ruhsal bazı hastalıkların tedavisinde gülme terapisi kullanılıyor. Hastalar üzerinde olumlu etkileri olduğu gözleniyor.

- Çocuklar günde yaklaşık 300 kez gülerken, yetişkinler ise günde ortalama 17 kez gülüyor. Yani yaş ilerledikçe daha az gülüyoruz.

- Yanımızda biri olduğunda yapılan espri ya da komik bir olaya yalnız olduğumuzdan on kat daha fazla gülüyoruz.

- En çok çevremizde yapılan şakalara gülüyoruz. Rakamsal olarak bu oranı yüzde 80 şeklinde ifade etmek mümkün olabilir.

- Kadınlar ise erkeklerden % 126 oranında daha fazla gülüyor.

Niçin gülümser veya güleriz? Kendi kendimizi gıdıklayınca niçin gülmeyiz? Mizah duygusu beynimizin hangi kısmında yer alır?

Bunlar gibi birçok soru, bu konuda fazla araştırma yapılmadığı için henüz cevaplandırılamamıştır. Gülmek ve kahkaha klinik bir hâdise olmadığı için, bu konuda fazla çalışma yapılmadığı düşünülmektedir. İnsanlar fazla tebessüm ettikleri ve mutlu oldukları için doktora gitmezler. Ancak bazı insanlar gülme krizleri yüzünden doktora başvurmaktadırlar. Beyinde bazı bölgelerin hasar görmesi sonucu, kontrol edilemeyen gülmeler oluşabilmektedir. Bazı epilepsi (sara) tiplerinde de aşırı gülmeler olabilmektedir.

1962 yılında Tanganika'da bir okulda bir kızda gülme krizi başlar. Kısa bir sürede bu kriz bütün okula yayılır. Bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan bu kriz yüzünden okul üç hafta süreyle tatil edilir.

Nature dergisinin 1998 yılında yayımlanan 391. sayısında "Elektrik Akımı Kahkahayı Uyarır" başlıklı bir makalede beyin ve gülme ile ilgili bilgiler kamuoyuna sunulur.

16. yy'da bir kızın beyninin bir kısmı epilepsi yüzünden çıkarılır. Ameliyat sırasında doktorlar kızın beyninin serebral kortex (beyin kabuğu) denilen kısmında bir bölgeyi elektrik akımıyla uyarırlar. Sol üst frontal gyrus adlı 2x2 cm boyutundaki saha her uyarıldığında, kız daima gülmektedir. Beynin bu bölgesi motor (hareketle ilgili) bölgedir.

-Beyinde mizah ile ilgili üç bölüm vardır.

1- Mizahın duygusal kısmı ile ilgili bölüm: Gülmenin olması için bir tetikleyenin olması lâzımdır. Komik bir olay mizah duygusunu uyandırabilir. Beyinde duyguların merkezi de limbik sistemdir.

2- Mizahın düşünme kısmı ile ilgili bölüm (Cognitive part): Mizahın, mizah olarak algılanması için gerekli olan bölümdür. Yani bu bölüm olmazsa yapılan bir lâtife, espri olarak algılanmaz.

3- Gülümsemenin olması için yüz kaslarını çalıştıran motor bölüm: Kaslar, kasları çalıştıran sinirler ve sinir bağlantılarından oluşur.

Bu çalışmalara rağmen hâlâ beyin-gülümseme ilişkisi hakkında çok az şey biliyoruz. "Gülümseme nedir? Niçin gülüyoruz? Gülerken beynimizin içinde neler oluyor?" gibi soruların cevabını tam olarak veremiyoruz.


-Gülmenin Faydaları / Zararları

Gelotoloji, gülmenin fizyolojik özelliklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilime göre, gülme, ses ve hareketten öte bir şeydir. Gülme sırasında birçok kas koordineli bir şekilde çalışır:

1- Kan basıncı artar,
2- Kalp hızlı atar,
3- Solunum değişir,
4- Nörokimyevî madde miktarı azalır,
5- İmmün sistem canlanır, harekete geçer.

Gülme sonucu kaslar yumuşadığı için insanlarda bir rahatlama olur. Bazı hastahanelerde morali artırmak için "mizah odaları" vardır.

Psikonöroimmünoloji; psikoloji, nöroloji ve immünoloji kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Stresin ve üzüntünün, sinir sistemine nasıl tesir ettiğini araştırır. Psikonöroimmünolojiye göre hastalıkların % 50'sinin sebebi; üzüntü, stres, hayatı yanlış anlama, karamsarlıktır.

Gülümseme, otonom sinir sistemini harekete geçirerek stres hormonlarının ve nörotransmitterlerin seviyesini değiştirir. 60 dk'lık bir komedi programı kortizolu, büyüme hormonunu ve katekolaminlerin seviyesini azaltır. Kortizol, immün sistemini baskılar; gülme ile bu baskı ortadan kalkar.

Yine gülümseme ile:
- Mikroplarla savaşan ve savunma sistemimizin bel kemiği olan immünoglobünlerin (antikor) seviyesi artar.
- Tabiî öldürücü hücrelerin ve anormal hücreleri yok eden hücrelerin aktivitesi artar.
- İmmün sisteme destek olan plasma sitokininlerin ve gama interferonların seviyesi iki kat artar.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden W. Fry ve Hastalığın Anatomisi adlı kitabın yazarı N. Cousins'e göre gülme, ankylosing spondylitis gibi hayatı tehdit eden bir kollagen doku hastalığında bile kullanılabilir.

1990'da 41 lise öğrencisi üzerinde bir seri deney yapılır. Öğrenciler iki gruba ayrılır. Birinci gruba mizahî, diğer gruba sıradan bir konuşma dinlettirilir. Deney öncesi ve sonrası öğrencilerin tansiyonları ve lgA (immünoglobün) seviyeleri tükürükte ölçülür. lgA, viral ve bakteriyal enfeksiyonlara karşı vücudun ilk savunma silâhıdır. Mizah grubunda lgA miktarı önemli nispette artmıştır. Diğer grupta bir değişiklik olmamıştır.

Gülünce yüz ifademiz değişir. Kol, bacak ve göğüs kaslarımız harekete geçer. Ancak tebessüm bu kadar faydalı olmasına rağmen kahkahanın birçok zararları vardır. Kahkaha kalp krizlerine, beyin kanamalarına ve felçlere yol açabilir. Bununla ilgili vakalar rapor edilmiştir. Karın bölgesinden ameliyat olanlar kahkaha atmamalıdırlar. Çünkü dikişleri yırtılabilir. Kaburgaları kırılmış insanların fazla gülmeleri de iyi değildir. Bu tip rahatsızlıkları olan insanların yanında kahkaha attıracak espriler yapılmamalıdır.


                                     "Bodhisattva"lar diğer insanların mutluluğu için uğraşan aydınlanmış kişilerdir.

-Gülme yogası dünyayı sardı 50 ülkede 5000 gülme kulübü var

Hindistan’dan başlayan gülme yogası, faydalı, ucuz, kolay ve zevkli. Gülme yogileri 4 Mayıs’ı dünya gülme günü ilan ettiler, Tokyo’dan Melbourne’a, Ottawa’dan Frankfurt’a kadar her yerde kutladılar.

Kitapları, DVD’leri, tişörtleri, "şimdi gülme vakti" diyen saatleri satılıyor. Hatta radikal eylemcileri bile var. Cenevre’de kendilerine kahkaha komandoları diyen bir grup, tramvaylara, otobüslere binip kahkaha kayıtlarını yolculara dinletiyor. Sinirleri bozulan yolcular gülmeye başlayınca inip başka araca geçiyorlar.

İyi bir gülücü, bu salgını 10 kişiye daha bulaştırabilir, anti-depresanlarınızı atın gitsin, küresel kahkaha salgınına katılın.

Gülme kulübü ilanlarında işte böyle deniyor. Gruplar halinde yapılan bu egzersizlerde öğrencilerin günde en az 15-20 dakika herhangi bir espri, şaka ya da materyal olmaksızın gülebilmesi hedefleniyor. Gülmenin sağlık ve moral üzerindeki olumlu etkileri malum. Yeni olansa şu keşif: 1950’lerde insanlar günde ortalama 18 dakika gülerken, bu süre günümüzde 7 dakikaya düşmüş. Hal böyle olunca da Hindistan’da başlayan gülme yogası bütün dünyayı sardı. Bugün 50 ülkede 5000’in üzerinde gülme kulübü var.

Tunus’ta seans bedeli 185 dinar. Fransa’da karışıklık olmasın diye bütün gülme kulüplerine aynı numaradan ulaşılıyor. İster komşu grup, ister şirket, isterse bir okul olun, size en yakın gülme mütehassısını yolluyorlar. Londra’daki 7 gülme kulübünden biri olan UnitedMind ücretsiz: Gelirini seans sonrası yapılan sağlıklı içecek satışından sağlıyor. Kanada’da yarın anlamlı bir seans var: Quesnel Gülme Kulübü üyeleri Kanada Kanser Derneği’yle birlikte kanserli hastalarla gülecek, onlara umut aşılayacak. ABD Kansas City’de bu haftasonu iki günlük hızlandırılmış eğitmen kursu var. Gülme Yogası Enstitüsü’nden hoca sertifikası alınacak. Çok kolay iş bulabilirsiniz, hoca açığı olan bir sürü bölge var. Kaçırırsanız önümüzdeki ay New York’ta yenisi düzenlenecek. Iowa’da bir Lutheran kilisesi cemaat toplamak için gülme kulübü kurdu. Gülen Lutheran’lar ([Linkleri görmek için üye olun]) her çarşamba 18.00’de kilisede toplanıyor.

-Anavatanı Hindistan

Gülme yogasının anavatanı Hindistan’da 500’ün üzerinde kulüp var. Zaten bu yoga türünün kurucusu da bir Hintli: Dr Kataria felsefesini gülmenin insan sağlığına yararları üzerine çalışırken geliştirdi. Gülme seanslarında esas, mümkün mertebe sebep olmaksızın gülmek. Kahkaha egzersizleriyle başlayan dersler bir süre sonra toplu gülme krizine dönüşüyor. Gerçeği olana kadar sahte kahkaha (fake it untill you make it) tekniği, gülmenin insandan insana bulaşıcılığı özelliğine dayanıyor.

Türkiye’de ilk deneme 2004’te Bursa’da yapıldı. Kulübün kurucusu İlhan İnan Dündar’ın (üstte) üç saat aralıksız ve sebepsiz gülme rekoru var. Fakat kulüp yaşamadı. Dündar’a göre gülmeyi ayıp kabul eden muhafazakar bir mantığımız var.

-Mizah zekanız %25 ten düşükse doğru gülme kulübüne

-Gülmek damarları genişletiyor, kan dolaşımını hızlandırıyor.
-Bol bol kahkaha atmak bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.
-Güldüğümüzde virüslerle savaşan hücrelerin sayısı da artıyor.
-Titreşen adaleler iç organlara masaj yapıyor.
-Bir dakika gülmek 10 dakika kürek çekmek kadar kalori harcatıyor.
-Verimliliği, yaratıcılığı artırıyor.
-İnsan ilişkilerini geliştiriyor: Birlikte gülebilen birlikte üretebilir!

-Dokora danışması gerekenler

-Herhangi bir yerinde fıtık problemi olanlar
-Herhangi bir kalp rahatsızlığı olanlar
-Son 3 ay içinde ameliyat geçirmiş olanlar
-Aşırı şişmanlık-obezite problemi olanlar
-Grip, nezle gibi bulaşıcı hastalığı olanlar
-İlerlemiş ya da kanlı hemoroidi olanlar

"Gül, Bütün Dünya Seninle Güler..
Ağla, Bütün Dünya Sana Ağlar!"

.